Tereke Nedir?
Tereke, bir kişinin vefat etmesi sonucu geride bıraktığı tüm malvarlığı, haklar ve borçların genel adıdır. Türk hukuk sisteminde, tereke kavramı miras hukuku bağlamında kullanılır. Tereke, miras bırakanın ölümü üzerine mirasçıları arasında paylaşılacak varlıkları ifade eder. Tereke, taşınır, taşınmaz mallar, nakit para, banka hesapları, alacaklar, borçlar, miras bırakanın hakları ve diğer mülkiyet unsurlarını kapsar.
Bursa Avukat ve Bursa Miras Avukatı olarak terekenin tespiti davasıyla ilgili tüm sorularınız için uzman avukat kadromuzdan hukuki destek alabileceğinizi belirtmek isteriz.
Terekenin Tespiti Davası Nedir?
Bir kişi vefat ettikten sonra mirasçıları tarafından müteveffanın terekesi hesaplanır ve mirasın paylaşılması sürecine geçilir. Ancak bazen terekenin ne kadar olduğu tam olarak hesaplanamayabilir. Müteveffanın, mirasçılar tarafından bilinmeyen mal varlıkları veya alacak ve borçları olabilir. Bu durumda mirasçılar mahkemeden müteveffanın terekesinin tespit edilmesini isteyebilirler. Mirasçıların bu şekilde açacakları davaya terekenin tespiti davası denir. Bu davanın açılmasının terekenin tam olarak bilinememesinin dışındaki diğer önemli sebebi terekenin korunması talebidir. Yani, tereke mirasçılar arasında paylaştırılana kadar bazı mirasçıların terekeden mal kaçırma durumu söz konusu ise diğer mirasçılar mahkemeye başvurarak terekenin mühürlenmesini ve tereke defterinin tutulmasını talep edebilir. Bu şekilde tereke koruma altına alınmış olur. Her iki durumda da açılacak dava terekenin tespiti davasıdır.
Terekenin Tespiti Davasının Özellikleri Nelerdir?
Terekenin tespiti davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 589. maddesinde düzenlenmiştir. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Terekenin tespiti davası, miras bırakanın mirasçılarından herhangi biri tarafından veya tüm mirasçılar adına tereke temsilcisi tarafından da açılabilir. Ayrıca tereke tespiti davası çekişmesiz yargı işlerinden olduğu için hasımsız olarak açılmaktadır.
Terekenin Tespiti Davasında Hangi Mahkemede Görevlidir?
Terekenin tespiti davasında görevli mahkeme, tereke tespit davası çekişmesiz yargı işlerinden olduğu için HMK md. 383 uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Terekenin tespiti davası, terekenin tedbir niteliğindeki tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Sulh Hâkiminin terekenin tespiti ve tereke unsurlarının deftere geçirilmesine ilişkin kararları, terekenin korunması önlemleri kapsamında tedbir niteliğinde olup, temyizi kabil kararlardan değildir.
Terekenin tespiti davasında herhangi bir hak kaybı yaşamamak için alanında uzman bir avukattan destek almak çok faydalı olacaktır. Bu bağlamda konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için Bursa’da faaliyet gösteren Bursa Miras Hukuku Avukatı Av.İrfan Şengül’e, info@avirfansengul.com e-mail adresinden veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.