Nafaka Davaları

Nafaka Nedir ve Kaç Çeşit Nafaka Vardır?

Aile hukukunun önemli konularından birisi de nafaka davalarıdır. Hukukumuzda birden fazla nafaka çeşidi bulunmakta olup her nafaka türü de kendi içinde bir takım özellikler arz etmektedir. Bu nedenle her hangi bir hak kaybına maruz kalmamak için nafaka konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım ve danışmanlık almak ilgilinin lehine olacaktır. Nafaka davalarıyla ilgili tüm sorularınızı Bursa Avukat ve Bursa Aile Hukuku Avukatı Av. İrfan Şengül’e sorabilirsiniz.

Nafaka; “boşanma davası devam ederken veya boşanma davasının bitmesinin ardından maddi olarak zor duruma düşecek olan kişiye bağlanan ve her ay ödenmesi gereken para” olarak ifade edilebilir. Medeni kanunda dört çeşit nafaka düzenlenmiştir. Bunlar: Tedbir Nafakası, İştirak Nafakası, Yoksulluk Nafakası ve Yardım Nafakası şeklindedir.

Nafaka Borcunun Özellikleri Nelerdir?

Nafaka borcu aile hukukundan kaynaklanan şahsi bir borçtur. Bu nedenle başkasına devredilemez ve kişinin ölümü ile sonra erer, mirasçılara geçmez. Nafaka miktarı sözleşme ile taraflarca belirlenebileceği gibi hakim tarafından da tayin edilebilir. Nafaka alacağı haczedilemez ve zamanaşımına uğramaz.

Tedbir Nafakası Nedir? Tedbir Nafakasının Şartları Nelerdir?

Boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların (18 yaşından küçük çocuklar) geçinmesini sağlamak üzere hükmedilen nafaka türüne tedbir nafakası denir.

Bu nafaka türünün en önemli özelliği geçici nitelikte bir koruma önlemi olmasıdır. Zira tedbir nafakası, sadece boşanma davası devam ederken istenebilen bir nafaka türüdür. Boşanma kararı verildikten sonra artık tedbir nafakası ödenmez.

Hakim, eşlerin mal varlıkları ve ekonomik güçlerini araştırdıktan sonra, maddi olarak güçsüzlüğe düşecek tarafa tedbir nafakası ödenmesine karar verebilir. Tedbir nafakasına hakim kendiliğinden karar verebileceği gibi, davanın herhangi bir aşamasında taraflar da talep edebilir.

Lehine tedbir nafakası hükmedilmesine ihtiyaç duyulan eşin kusur durumu araştırılmaz. Yani boşanmada daha ağır kusurlu olan tarafa da, boşanma davası süresince, maddi olarak güçsüzlüğe düşmesinden dolayı tedbir kararı verilebilir. Çocuklara ilişkin olarak hakimin tedbir nafakasına hükmedebilmesi için, hakkında nafakaya hükmedilecek çocuğun reşit olmaması gerekir. Tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder.

İştirak Nafakası Nedir? İştirak Nafakasının Şartları Nelerdir?

Çocuğun velayeti kendisinde olmayan eşin, velayet hakkı kendisine verilen eşe, çocuğun giderlerine katılmak üzere ödemesine hükmedilen nafaka türüne iştirak nafakası denir.

Burada esas olan müşterek çocuğun bakımı olduğu için eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Mahkeme tarafından daha önce tedbir nafakası adı altında ödenmesine karar verilen nafakanın boşanma ya da ayrılık kararının kesinleşmesi ile birlikte iştirak nafakası şeklinde ödenmesine karar verilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 329. maddesinde iştirak nafakası talep edebilecek kişiler sıralanmıştır. Söz konusu maddede bu durum; “Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İştirak nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da TMK m.12 göre mahkeme kararı ile ergin kılınması sureti ile son bulur.

Yoksulluk Nafakası Nedir? Yoksulluk Nafakasının Şartları Nelerdir?

Evliliğin boşanma kararı ile bitmesi nedeniyle yoksulluğa düşecek eş lehine, diğer eşin ödemesine hükmedilen nafaka türüne yoksulluk nafakası denir.

TMK’nın 175. maddesi gereğince boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, diğer taraftan daha fazla kusurlu olmamak kaydı ile yoksulluk nafakası talep edebilir. Yoksulluk nafakasının şartlarını maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:

  1. Yoksulluk nafakasında kusur durumu önemlidir.  Buna göre; yoksulluk nafakası talebinde bulunacak olan eş diğer eşe göre daha az kusurlu olmalı yahut hiç kusurlu olmamalıdır. Bunun yanında tarafların eşit kusurlu olması halinde de yoksulluk nafakasına hükmedilebilir.  Dolayısı ile yoksulluk nafakası talep eden tarafın, diğer taraftan daha ağır kusurlu olması durumunda nafaka talebi reddedilecektir.
  2. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma ile yoksulluğa düşecek olması aranır. Gerçekten yoksulluğa düşmeyecek, kendi malvarlığı ve geliri ile hayatını devam ettirebilecek taraf yoksulluk nafakası talep edemeyecek veya etse bile talebi reddedilecektir.
  3. Yoksulluk nafakası için aranan son şart, yoksulluk nafakasını isteyen tarafın talepte bulunmasıdır. Zira hakim yoksulluk nafakasına tarafların talebi olmadan, kendiliğinden karar veremez. Yoksulluk nafakası talebi, boşanma davası devam ederken ileri sürülebileceği gibi, boşanma davasından ayrı olarak da ileri sürülebilmektedir. Boşanma davasından sonraki süreçte ayrı bir dava ile talep edilecekse, yoksulluk nafakasının zamanaşımına uğramaması için, TMK Madde 178’e göre boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde talep edilmesi gerekmektedir.

Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir. Ancak nafaka alacaklısının evlenmesi veya ölmesi halinde kendiliğinden; yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme olmadan fiilen evliymiş gibi bir başkasıyla yaşama ve haysiyetsiz hayat sürme gibi durumlarda mahkeme kararı ile kaldırılabilir.

Yardım Nafakası Nedir? Yardım Nafakasının Şartları Nelerdir?

Yardım nafakasının boşanma davası veya evlilik ile bir ilgisi yoktur. Burada nafaka borcunun ahlaki borç olması daha ön plandadır. Türk Medeni Kanunun 364. maddesine göre “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.” Burada, zarurete düşen kişinin yaşamını idame ettirebilmek için yakın ailesinden yardım alması gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Hangi hallerde yoksulluk durumunun varlığından bahsedileceğini Yargıtay somutlaştırmıştır. Buna göre, “yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanlar” yoksul olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bursa’da faaliyetgösteren Bursa Aile Hukuku Avukatı Av.İrfan Şengül’e, nafaka davalarıyla ilgili tüm sorularınızı yöneltmek için, info@avirfansengul.com e-mail adresinden veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Nafaka Davaları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön
×
Tasarım: Bursa Web Tasarım