İstihkak Davası

Haciz İşleminde İstihkak İddiası Ne Demektir?

İcra dairelerinde en sık karşılaşılan durumlardan birisi de istihkak iddiasıdır. Bu nedenle üzerinde ayrıca konuşulması gereken bir konudur. İstihkak kelimesi arapça kökenli bir sözcük olup herhangi bir iş ya da farklı durumlar karşısında hak kazanma veya hakkı olma durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlama, kelimenin sözcük manasıdır, istihkak iddiasının haciz işleminde nasıl kullanıldığını ise aşağıda açıklayalım.

Bursa Avukat ve Bursa İcra Avukatı olarak istihkak davasıyla ilgili tüm sorularınız için uzman avukat kadromuzdan hukuki destek alabileceğinizi belirtmek isteriz.

Hacizde İstihkak Prosedürü Nasıldır?

İcra takibinin amacı, alacaklının alacağının borçlunun haczi kabil malvarlığının haczedilerek paraya çevrilmesi sonucu elde edilmesidir. Bu amaçla haciz işlemi yapılırken üçüncü kişilere ait bazı malların borçlunun olduğu kabul edilerek haczedilmesi de mümkündür. Böyle bir durumda bazen borçlu bazen de bizzat mal üzerinde hak sahibi olan üçüncü kişi, mal üzerindeki bu haklarını ileri sürerek tutanağa geçirilmesini isteyebilirler. Haczi yapan memur da borçluyu ya da üçüncü kişiyi bu beyana davet etmelidir (İİK m. 85/II, c. 1; m. 102/I, c. 2). Bu tür mallar, haciz bakımından çekişmeli mallar olarak kabul edilir.

Çekişmeli Mallar Nasıl Haczedilir?

Çekişmeli malların da haczi mümkündür. Ancak bu mallar, hacizde tertip gereği en son haczedilir (İİK m. 85/II, c. 2). Mal borçlunun elinde haczedilirse, haczedilip muhafaza altına alınabilir; eğer taşınır bir mal üçüncü kişinin elinde haczedilir ve üzerinde istihkak iddia edilirse, yediemin sıfatıyla üçüncü kişinin elinde bırakılması için üçüncü kişinin kabulü gereklidir (İİK m. 88/II, c. 3). İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilirse, yani istihkak prosedürü lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar. Eğer bu prosedür sonunda malın borçluya ait olduğu anlaşılırsa, borçlunun diğer malları gibi o mal da satılıp, satış bedelinden alacak karşılanır.

İstihkak Davası Nedir?

Yani kısaca bir borçlu hakkında haciz yapıldığı zaman, borçlunun olduğu düşünülen bir mala haciz konulur ve borçlu yahut bir başka üçüncü kişi o malın üçüncü kişiye ait olduğunu iddia ederse, bahse konu iddiaya hacizde istihkak iddiası ve söz konusu malın mülkiyetinin belirlenmesi için açılan davaya da istihkak davası denir.

İstihkak İddiasıyla İtirazın Süresi Ne Kadardır?

Bir malın haczedildiğini öğrenen borçlu veya üçüncü kişi, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmalıdır. Aksi halde, aynı takipte bu iddiasını ileri sürme hakkını kaybeder (İİK m. 96/III). İcra müdürü, üçüncü kişinin istihkak iddiasını iki tarafa bildirir (İİK m. 96/I). İstihkak iddiası üzerine ikili bir ayrım yapmak gerekir: Alacaklı veya borçlu, üç gün içinde bu istihkak iddiasına karşı itiraz etmezlerse istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar (İİK m. 96/II). Bu durumda mal, üçüncü kişinin iddia ettiği hak ile birlikte işlem görür; bu iddia mülkiyet iddiası ise haciz kalkar, mal üçüncü kişiye verilir, rehin hakkı ise mal rehinli olarak haczedilmiş sayılır. Alacaklı veya borçlu, kendilerine tanınan üç gün içinde üçüncü kişinin istihkak iddiasına itiraz ederse, icra müdürü, bu konuda bir karar veremez ve dosyayı icra mahkemesine gönderir (İİK m. 97/I, c. 1). Dosyayı alan icra mahkemesi ilk önce takibin devamı veya ertelenmesi hakkında bir karar verir (İİK m. 97/I, c. 2). İcra mahkemesi, kural olarak takibin ertelenmesine karar verir ve bu halde üçüncü kişiden teminat alınır (İİK m. 97/ III, IV). Ancak, icra mahkemesi istihkak iddiasının kötüniyetle, sırf satışı geri bırakmak için yapıldığı kanaatine varırsa takibin ertelenmesi talebini reddetmelidir (İİK m. 97/II).

Üçüncü kişi, takibin ertelenmesi veya devamına ilişkin icra mahkemesi kararının kendisine tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde aynı icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde üçüncü kişi, haciz koyduran alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır ve alacaklı o malın satılmasını isteyebilir (İİK m. 97/VI). Bununla üçüncü kişi, borçluya karşı da istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılmayıp borçluya karşı sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

Üçüncü kişiye bu aşamaya kadar, yukarıda açıklanan şekilde istihkak talebinde bulunma imkânı verilmemişse, üçüncü kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, haczedilmiş olan şey hakkında hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar yukarıdaki prosedürü izlemeden doğrudan istihkak davası açabilir. Ancak mal satılmışsa, dava malın bedeli üzerinden yürütülecektir. Bu durumda icra mahkemesi acele olarak, yukarıda belirtilen şekilde takibin ertelenmesi hakkında bir karar vermelidir (İİK m. 97/ IX, X). Mal satılıp bedeli alacaklıya ödenmişse, artık istihkak davası değil; borçluya karşı sebepsiz zenginleşme davası açılabilir.

İstihkak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Haciz sebebiyle istihkak davasında görevli mahkeme İcra Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise icra takibinin yapıldığı yer veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

İstihkak davaları oldukça detaylı bir konu olduğundan bu işlemlerde herhangi bir hak kaybı yaşamamak için alanında uzman bir avukattan destek almak çok faydalı olacaktır. Bu bağlamda konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için Bursa’da faaliyet gösteren Bursa İcra Hukuku Avukatı Av.İrfan Şengül’e, info@avirfansengul.com e-mail adresinden veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

İstihkak Davası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön
×
Tasarım: Bursa Web Tasarım