İş hukuku, milyonlarca çalışanın güvencesini sağlamak üzere düzenlenmiş olsa da, işçilerin yaşadığı zorluklar arasında iş sözleşmelerinin kötü niyetle feshedilmesi önemli bir sorun teşkil etmektedir. Kötü niyetli fesih, haksız fesihten farklı olarak, işverenin karşı tarafa zarar verme amacı güderek gerçekleştirdiği bir fesih türüdür.
Bursa Avukat ve Bursa İş Hukuku Avukatı olarak genel anlamda İş Hukukunun konusuna giren tüm alanlarda, özel anlamda ise Kötüniyet Tazminatı konusundaki tüm sorularınızı Bursa İş Hukuku Avukatı Av. İrfan Şengül’e sorabilirsiniz.
Kötüniyet Tazminatı Nedir?
Kötüniyet tazminatı, belirsiz süreli olarak ve iş güvencesinden yararlanmaksızın çalışan işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından kötüniyetle feshedilmesi durumunda ödenen tazminattır. İş Kanunu madde 17/6 uyarınca iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçilerin iş sözleşmelerinin, kötüniyetle feshedildiği hallerde, işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Ancak, bu tazminatın alınabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır.
Kötüniyet Tazminatının Şartları Nelerdir?
- İşçinin iş güvencesi altında çalışmaması: Kötüniyet tazminatından yararlanabilmek için işçinin iş güvencesi altında çalışmaması gerekmektedir. İş Kanunu madde 18-21 arasında düzenlenen iş güvencesine ilişkin hükümlerden yararlanan işçiler kötüniyet tazminatına hak kazanamazlar. Nitekim Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/33470 Esas, 2016/6083 Karar sayılı kararında “Uyuşmazlık kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. Belirsiz süreli iş sözleşmesinde ihbar süresi verilmek yahut ihbar tazminatı ödemek suretiyle feshi mümkün olsa da, bu hakkın dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi hallerde fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilecektir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Kötüniyet tazminatına hak kazanılması ve hesaplanması açısından 4857 sayılı Kanun 17. maddenin 6. fıkrası uyarınca, iş güvencesinden faydalanan işçiler kötüniyet tazminatına hak kazanamaz” diyerek konuyu özetlemiştir.
- İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması: Kötüniyet tazminatı alabilmek için iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması şarttır. Bu nedenle iş güvencesinden yararlanmamasına rağmen belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçiler kötüniyet tazminatından faydalanamayacaktır.
- İş sözleşmesinin kötüniyetle feshedilmesi: Son olarak, iş sözleşmesi kötü niyetle feshedilmelidir. Yani kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için fesih hakkının kullanımının özü ve esası itibariyle işçiye zarar vermek amacıyla kötüniyetle yapılması gerekmektedir.
Kötüniyetli Fesih Halleri Nelerdir?
İşçinin, işverenden kötüniyet tazminatı talep edebilmesi için, fesih hakkının kötüye kullanıldığını ispat etmesi gerekir. Kötüniyetli fesih durumlarını belirlemek için kanunda maddeler halinde bir sıralama bulunmamakla birlikte, Yargıtay kararları ve içtihatlar bu konuda rehberlik sağlar. Örneğin, işverenin meşru olmayan bir talebini geri çeviren işçinin sözleşmesinin feshi, kanundan doğan bir hakkını kullanan işçinin bundan dolayı sözleşmesinin feshi, çok sayıda işçi çıkarılıp yerine başka işçilerin alınması, işçinin sigortasının yapılmaması üzerine SGK il müdürlüğüne şikayette bulunulması, izin hakkının kullandırılmaması üzerine Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü’ne şikayet dilekçesi verilmesi, işveren aleyhine tanıklık yapması, işçinin hamile kalması, iş güvencesinden yararlanmak için gerekli altı aylık kıdemin dolmasının engellenmesi, sendikaya üye olması veya sendikal faaliyete katılması gibi nedenlerle yapılan fesihler kötüniyetli fesih hallerine örnek olarak gösterilebilir.
Yukarıda sayılan örneklerin yanında cinsiyet, ailevi durum, köken ve ırk gibi kişinin doğuştan gelen özelliklerine dayanarak yapılan fesihler de kötüniyetlidir. Aynı zamanda; dünya görüşü, din, giyim tarzı gibi genel görünüşe ait bir özellik; çekingenlik yahut temizlik hastalığı gibi karakter özellikleri temelinde yapılan fesihlerinde kötüniyetli olduğu kabul edilmelidir. Bu kapsamda eşcinsellik ya da cinsiyet değiştirme de fesih nedeni kabul edilemeyecektir. Aynı şekilde akrabalık ya da yakın arkadaşlık halleri de meşru fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceğinden kötüniyetli fesih söz konusu olacaktır.
Kötüniyet Tazminatının Miktarı Ne Kadardır?
Kötüniyet tazminatının ne kadar olacağı 4857 sayılı İş Kanununun 17/6 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirilmesi halinde, bildirim süresinin üç katı tutarında kötüniyet tazminatı ödenir”. Bu düzenlemeye göre ödenecek kötüniyet tazminatı aşağıdaki gibidir:
- Hizmet Süresi 6 Aydan Az Sürmüş İşçi: 6 Haftalık ücreti tutarında Kötüniyet Tazminatı Alır.
- Hizmet Süresi 6 Aydan 1,5 Yıla Kadar Sürmüş İşçi: 12 Haftalık ücreti tutarında Kötüniyet Tazminatı Alır.
- Hizmet Süresi 1,5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş İşçi: 18 Haftalık ücreti tutarında Kötüniyet Tazminatı Alır.
- Hizmet Süresi 3 Yıldan Fazla Sürmüş İşçi: 24 Haftalık ücreti tutarında Kötüniyet Tazminatı Almaktadır.
Şayet işveren fesih bildirim şartına da uymamışsa, işçi ayrıca ihbar tazminatını da hak kazanır. Bu kapsamda, kötüniyet tazminatı ihbar tazminatından tamamen bağımsız bir tazminat olup, ihbar tazminatının ödenmiş olması kötüniyet tazminatı ödenmemesini gerektirmez.
Kötüniyet tazminatı hesabında temel ücret değil, ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para ve para ile ölçülmesi mümkün olan menfaatler göz önünde tutulur. Kötüniyet tazminatında zaman aşımı süresi beş yıldır.
İş sözleşmesinin kötüniyetli olarak feshedildiğini düşünen bir kişinin bu işleme dair hukuki haklarını arama sürcinde alanında uzman bir iş hukuku avukatından danışmanlık almaları faydalı olacaktır. Bu bağlamda konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için Bursa’da faaliyet gösteren Bursa İş Hukuku Avukatı Av.İrfan Şengül’e, av.irfansengul@gmail.com e-mail adresinden veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.