Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Davası Nedir?
Boşanma veya ayrılık davalarının önemli alt başlıklarından birisi de velayet konusudur. Mahkeme, boşanmaya veya ayrılığa karar verirken eğer varsa müşterek çocuğun velayetinin kimde kalacağına karar verecektir. Bu karar anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolü uyarınca olabileceği gibi çekişmeli boşanma davalarında hakimin dosyaya göre takdir edeceği kararla verilir. Burada unutulmaması gereken husus; velayet hakkı verilmeyen tarafın da çocukla aralarındaki bağın devam etmesi adına belli zamanlarda görüşebilmek için ayrı bir kararın verilmesi gerektiğidir. Ancak uygulamada bu karar bazen unutulabilmektedir. İşte bu tarz durumlarda bu ilişkinin tesis edilmesi talebiyle açılan davalara çocukla kişisel ilişki kurulması davası denir. Boşanma ve çocukla kişisel ilişki kurulması davalarıyla ilgili tüm sorularınızı Bursa Avukat ve Bursa Aile Hukuku Avukatı Av. İrfan Şengül’e sorabilirsiniz.
Çocukla Kişisel İlişki Hangi Durumlarda Kurulur
Kişisel ilişki kurma hakkına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunu’nun 323-326 maddeleri arasında düzenlenmiştir. TMK md. 323 uyarınca; ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Bu davanın daha iyi anlaşılabilmesi için konuyu uygulamadan örneklerle anlatmak daha faydalı olacaktır. Örneğin bir boşanma davası sonunda eğer velayet bir eşe verilip diğer tarafın çocukla nasıl görüşeceği karara bağlanmamışsa bu dava açılabilir. Başka bir örnekte boşanma sonunda velayet hakkı verilen tarafın yetkisi ilerde başka bir mahkeme kararı ile kaldırılmış ve velayet diğer tarafa verilmiş olabilir. Ancak velayet hakkı kaldırılan tarafa yine de kişisel ilişki kurulması gerekmektedir. Eğer bu ilişki tesis edilmemişse yine bu dava açılabilir. Bazen de boşanma kararında eşler ayrı illerde yaşamakta ve çocukla ilişki yaz dönemimde bir ay kalma şeklinde kurulmaktadır. Ancak zaman içinde eşler aynı şehirde yaşarsa velayet hakkı sahibi olmayan taraf yine bu davayı açarak hafta sonları, diğer tatil günleri de görüşme izni verilmesini isteyebilir.
Anne-Baba Olmayan Kişiler de Kişisel İlişki Kurulmasını İsteyebilir mi?
Medeni Kanunumuzun 325. Maddesine göre olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Bu duruma örnek olarak çocuğu büyüten dede veya anneanne-babaanne gibi akrabalar gösterilebilir. Mesela bir evlilikte eşler müşterek çocukları ile ilgilenmeyerek ayrı yaşamış olabilirler. Çocuğun bütün ihtiyaçlarıyla dedesi ilgilenmiş ve adeta çocuğu dedesi büyütmüş olsun. Zamanla eşler biraraya gelip çocuklarını dedesi ile görüşmese engel olabilirler. İste bu tarz bir olayda dede olan kişi bu davayı açarak torunuyla görüşebilir.
Çocukla kişisel ilişki kurulması davaları, hukuki süreçlerin yanı sıra duygusal ve sosyal boyutlarıyla da önemlidir. Mahkemeler, çocuğun en iyi çıkarlarını gözetirken, ebeveynler arasındaki anlaşmazlıkları çözme yolunda adil ve dengeli çözümler üretmeye çalışırlar. Bu süreçte bir avukatın rehberliği, tarafların haklarını koruma ve adil bir sonuca ulaşma konusunda kritik bir rol oynar. Bu bağlamda Bursa’da faaliyet gösteren Bursa Aile Hukuku Avukatı Av.İrfan Şengül’e, gerek çocukla kişisel ilişki kurulması davası gerekse de aile hukukunu ilgilendiren diğer konularla ilgili tüm sorularınızı yöneltmek için, info@avirfansengul.com e-mail adresinden veya iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.